Biz, bin yıllardır bu toprakların lezzet sırrına meftunuz. Onca medeniyeti bu topraklarda yanan ateşin ışığıyla yoğurduk. Hepsinden bir şey aldık, bir haznede öğüttük. Altına dönüştüren simya gibi, bunların hepsi yediklerimizi en kıymetli, en lezzetli, en iyi haline dönüştürdü.

  Bilirsiniz, ateş bakırı ısıtırsa başka, çeliği ısıtırsa başka, taşı ısıtırsa başka bir şey söyler. Ateş gazla yanarsa başka, odunla yanarsa başka, kömürle yanarsa başka bir şey yapar. Ateş bir dakika yanarsa başka, bir saat yanarsa başka, bir gün yanarsa bambaşka bir lezzet sunar. Asıl mesele ateşi doğru kullanıp, en lezzetli yemekleri çıkarmaktır.

  İşte biz, Kırkikindi’de ustalıkla kullandığımız pişirme yöntemleriyle geçmişten bize miras üstün lezzetler ortaya koyuyor ve eşsiz bir deneyimle sizlere sunuyoruz. Sevdikleriniz ve değer verdiğiniz herkesle renkli anılarınızın çerçevesi olmak istiyoruz. Selçuklu, Osmanlı ve Konya mutfağının seçkin örnekleriyle sizi en iyi şekilde ağırlamak için tarihin derinliklerinden usta ellerimizin marifetini ve mutfak sırlarımızı tabağınıza getiriyoruz.

  Kırkikindi, Anadolu’da ilkbahar ve sonbahar mevsimlerinin başında genelde öğleden sonra, ikindi vakitlerinde görülen yağışlara halk arasında verilen isimdir. Ve biz biliriz ki; yağmur berekettir, yağmur rahmettir, yağmur hayattır. Yağmur, toprağa hayat verir ve o toprak bize tüm nimetleri verir.